Sünnet Kıyafeti İstoç Modeli

Sünnet Kıyafeti İstoç Modeli

Kategoriler:

Açıklama

Sünnet Kıyafeti İstoç Modeli

Sünnet Kıyafeti İstoç Modelimiz Hakkında Kısa Bilgi

Sünnet kıyafeti İstoç modelimize neden bu ismi verdik: Yıllar önce; yıllar önce derken gerçekten yıllar önce, firmamız Mahmutpaşa’da kuruldu. Takip eden yıllarda ise çoğu kişinin piyasa, Eminönü, Tahtakale, isimleriyle bildiği yerde, Cağaloğlu ve Yeşildirek’de dükkanlar açtık. O dönemler o bölge tamamen toptancı olarak hizmet veriyordu. Vitrininize “Perakende satışımız yoktur.” yazmazsanız toptancı müşteriler ya dükkana girmiyor, samimi olduklarımız bile tatlı sert söyleniyordu. İşin aslı haklılardı. “Siz bizim müşterilerimize mi mal satacaksın, yoksa bize mi diyorlardı.” O zamanlar bilgisayar diye bir şey yok ki çıktı alasın. Keçeli kalem bile yok, yağlı tebeşir dediğimiz -şimdilerin pastel boyası gibi bir şey- ile yazılıyordu ve vitrinde çok çirkin gözüküyordu.

En güzeli bir hattata okunur bir şekilde yazdırıp kapıya asmaktı. Zaman ilerledi ve ilerledi. Hattatların yerini plakete yazan tabelacılar aldı. Yine zaman ilerledi ve ilerledi. Bilgisayarlar, yazıcılar çıktı. Fakat diğer yandan toptancı müşterilerin arasında perakende müşterileri artıyordu. İşin aslı çoğu toptan bir şeyler almaya gelen insanlardı. Ama hazır gelmişken eve şu da lazım diyorlar ve iki üç dükkan için toptancı iken on dükkan için perakende müşterisi oluyorlardı. Zamanla kapılardaki “Perakende satışımız yoktur.” yazıları kalkmaya başlamıştı. Üstelik bu yazılar yine bize kızan müşterilerimiz yüzünden kalkmaya başlamıştı.

Neler Değişti

Çok şey değişmişti. Tek değişmeyen piyasa dediğimiz yerin hep aynı kalacağı hayaliydi. Ama o da değişiyordu; zamanla bu tarihi yarım adanın ticarete kapanacağı söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Bir kaç yıl sonra ise Bu resmi yollardan duyurulmuş, esnaf endişelenmeye başlamıştı. Nereye gideceklerdi ki. Kimisi, “Olmaz öyle şey” diyor, yine de inanmıyordu. Esnafı oradan çıkarmak için suların ve elektriğin kesileceği söylentileri dolaşıyordu. Bu kesintiler resmi yollardan duyurulmamıştı, belki de sadece dedikoduydu. Diğer yandan piyasa piyasaya dar geliyordu. Firmalar büyüyor ama daracık alanda küçük dükkanlara sıkışmış halde duruyorlardı. Bir çoğu büyüdükçe piyasa içinde farklı yerlerde dükkanlar tutuyor ve bu şekilde büyüyorlardı. Bunun sıkıntıları ise oldukça fazlaydı.

Teknoloji sağ olsun; az önce ölçtüm. Bizim iki dükkanın arası 350 metreymiş. 350 metreyi az görmeyin, arabayla bir, bir buçuk saatte gidersiniz. Daracık, tek arabanın geçebileceği yollarda kamyonlar, kamyonetler ilerliyor. Malı indireceği yere geldiğinde arkada bekleyen var mıymış, yok muymuş önemli değil; duruyor ve malını indirmeye başlıyor. Yapacak, söyleyecek hiç bir şey yok. Kornaya bile basamazsınız, çünkü birazdan side böyle durup malınızı indireceksiniz ve arkanızdaki aynı şekilde bekleyecek. Tek derdiniz o da değil. Çalışanlar yoğunluğa göre bir o dükkana bir bu dükkana mekik dokuyor. Oranın çilesi anlatmakla bitmez. Bilen bilir; tek kişisiniz ve bir çok dükkanı idare etmeye çalışıyorsunuz.

Bunlar Olurken Değişim Devam Ediyor

Tüm bunlar olurken 1976 kuruluşlu, bizim de kurucularından olduğumuz İstoç kooperatifi harekete geçiyor ve toptancılara özel bir çarşı inşa etmeye başlıyor. Biz İstoç’ta bir yer daha açacağız dediğimizde esnaf delirdiniz mi diyor çoğu bunu hayal bile etmiyor. Biz ise inandığımızdan vazgeçmeden İstoç’un inşası bittiği gibi; daha anahtarlar bile teslim edilmeden dükkanlarımızı dekore edip yerleşiyoruz. Tabii piyasadaki yerlerimizi kapatmıyoruz. Bu rahatlığı gördükçe İstoç’a daha çok bağlanıyoruz.

Piyasada aracınızı dükkanın önüne park etmek! Bunun hayalini bile kuramazsınız. Oysa İstoç’ta sadece kendi aracınız değil, müşterilerinizin araçları bile kapının önünde. Keşmekeşten uzak, insanların ailesi ile gelebileceği bir ortam. Gürültü patırtıdan uzak, kimin kim olduğu belli bir yer. Biz bile İstoç’un bu kadar rahat bir yer olacağını bilmiyorduk. Gün ortasında bir iş için İstoç’a gelen çalışanlarımız bile burada rahat bir nefes alıyor, kulaklarımız bile dinlendi diyorlardı. İnsan oradayken fark etmiyor. Bitmeyen sürekli bir uğultu içinde yaşıyor. İşin en güzel yanı ise bu rahat ortamın yeni doğan çocuk gibi bereketiyle gelmesi. İstoç bizi utandırmıyor ve her gün böyle bir ortam için şükrediyoruz. Hal böyle iken bir ürünümüze Sünnet Kıyafeti İstoç adını vermek bize hoş geliyor.

Ana Sayfa

İncelemeler

Henüz yorum yapılmadı.

“Sünnet Kıyafeti İstoç Modeli” için yorum yapan ilk kişi siz olun

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir



Yeni Çıkan Ürünler

Ürünler için özel kategori